İHD'nin Hasta Mahpuslar Listesi'ne göre şu an içeride 121 hasta tutsak var ve çoğu kanser hastası. Düne kadar bu sayı 122'idi, İrfan Eskibağ Sincan F tipi hapishanesinde yatan bağırsak kanseri bir hükümlüydü, dün sabah hayatını yitirdi. Bu durum her geçen saatin hasta tutukluların hayatı açısından ne kadar önemli olduğunu anlatmaya yetiyor.
Bu hasta tutuklular listesine baktığımda Fatih Hilmioğlu, Avni Uçar ve Fikret Bayram isimleri dikkatimi çekti. Fatih Hilmioğlu, İnönü Üniversitesi Eski Rektörü ve Ergenekon'dan yargılanıyor. Avni Uçar eski bir PKK mensubu ve Fikret Bayram ise Hizbullah üyesi. Sosyal medyada her üçü için de ayrı ayrı kampanyalar yürütülüyor. Fatih Hilmioğlu'na "Laik Kesim", Avni Uçar'a "Kürt Muhalefeti" ve Fikret Bayram'a da "Radikal İslamcılar" sahip çıkıyor. Bir kesimin bir diğer kesimin hastasına sahip çıktığını bu güne kadar görmedim. Halbuki üçünün de ayrılıklarından daha fazla, tek ortak noktaları olan hasta tutuklu olmaları vurgulanmalı ve kampanyalar bu şekilde yürütülmeliydi.
Fatih Hilmioğlu, şiroz ve böbrek yetmezliği çekiyor. Avni Uçar'ın bir böbreği kanserden dolayı alındı, diğer böbreği de alınmak üzere ve son olarak mesanesinde de kanser olduğu tespit edildi. Fikret Bayram 19 yıldır felçli ve bakıma muhtaç bir şekilde hapishanede yaşamaya çalışıyor.
3. Yargı Paketi ile hasta tutsakların aileleri ve bu konuyu yakından takip eden İHD büyük beklentiler içerisine girdi fakat kanunlar uygulanmadığı için halen içeride yüzlerce tutsak ölümü bekliyor. Adalet Bakanlığı, ağır hasta olan tutukluları bir an önce serbest bırakmalı ve diğer tutukluların da şartlarını iyileştirmelidir. Adalet Bakanlığı mevcut hastalarını serbest bırakmadığı gibi sağlıklı olanları da sağladığı kötü koşullar sebebiyle hasta etmekten alıkoyamıyor. Cezaevine sağlıklı girdiği halde geçtiğimiz günlerde kansere yakalanan Mete Diş bunun en iyi örneğidir.
Türkiye Cumhuriyeti'nde resmi olarak idam cezası olmasa da gayrı resmi yollarla bu ceza uygulanmaktadır. Ağır hasta olduğu halde ölüme terkedilen yüzlerce siyasi tutuklunun durumu başka türlü açıklanamaz.
Bu yazıda saydığım ya da sayamadığım hasta tutukluların suçu Türkiye'de hiçbir vicdanlı vatandaşın ilgi alanına girmez çünkü onlar için bu tutukluların hasta olmaları suçlu olmalarından daha önemlidir...
Bu yazıyı Mohandas Karamçand Gandhi'den bir alıntıyla bitirelim,
"Vicdan'ın sesi bütün kanunların üstündedir"
NOT: Hasta tutukluların serbest bırakılması için bir imza da siz atmak isterseniz,
http://imza.la/hasta-tutuklulara-ozgu
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder